DİĞER
"Çağla İlk ve Misal Adnan Yıldız'ın Baden-Baden Kunsthalle'deki –görmediğim– ilk sergileri pat diye Ece Ayhan’dan yola çıkıyordu; Devlet ve Tabiat. Son sergileri ise bunu tersyüz ediyor: Tabiat ve Devlet."
"Bu zeminde daha yapılacak çok şey var. Her şeyin başında 'Unutulmuş Yazarlar Sözlüğü' geliyor ki, bu ilgi alanına yol göstersin. İyi, kötü, önemli ve önemsiz ne varsa onlar tasnif edilmeli, bir yandan akademi, diğer yandan sivil araştırmacılar edebiyat tarihimizi yenilemek için didinmeliler."
"İzmirli Rum, Rosa Lilia Cilia LaCorte Hanım ile Şam doğumlu Osmanlı subayı Asaf Kadri Bey’in kızları, 1925 Beyrut doğumlu, ancak nüfusunda annesinin isteğiyle doğum yeri olarak 'İzmir' yazan yazar, ressam ve düşünce insanı Etel Adnan bile isteye gitti."
“İstanbul şimdi Başvekil Sayın Adnan Menderes’in büyük gayretiyle ikinci defa fethedilmektedir. Fatih Bizans’a karşı zafer kazanmıştı. Menderes İstanbul’daki ıstıraba, avareliğe, dağınıklığa ve derbederliğe karşı bir medeniyet zaferi kazanmıştır.”
Arkadaş Mektupları, bir kuşağın öyküsü olarak da okunabilir. Bugün a dergisi denince akla gelen isimlerden üçünün mektupları peş peşe okunduğunda, 1950’lerin ortasından 1970’lere değin bir kuşağın neler yaşadığını görmek mümkün
Adnan Gerger, Ses ve Sus romanını anlattı: Kendi varlığını, ötekinin kimliğini yok etme üzerine kurulu ve muktedir olmaya buna koşullanmış devlet, 'ses'e karşı her zaman tetikte kalmış. 'Ses'i her zaman yok edilecek düşman olarak bellemiş.
Vikram Seth, seçmek zorunda olsa müziği sözcüklere tercih edeceğini söylüyor. Milan Kundera ise konservatuvarda müzikoloji eğitimi almış. Murakami'nin popülaritesinin arkasında müziği romanlarının ayrılmaz bir parçası kılması yatıyor olabilir mi...
Yaz aylarında roman önerilir, ne hikmetse! Bense henüz yaz bitmeden şiir önereyim, kısa tanıtımlar yapayım. Şiir edebiyatın kalbidir; aslında bu ülkenin kalbindedir şiir, Anadolu’nun kalbindedir ve Trakya da Anadolu’ya dâhil’dir...
Edebiyat ve yayın dünyasının emekçilerinden, şair ve yazar Sennur Sezer bu sabah hayatını kaybetti...
Adnan Çelik ve Namık Kemal Dinç’in Yüz Yıllık Ah! adlı çalışması, 1915’in kolektif hafızasını ve günümüzde nasıl anlaşıldığını ortaya çıkarmayı hedefliyor
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık